okudum çok hoşuma gitti sizlerle paylaşmak istedim arkadaşlar
Roma usulü Sezar'ın kankası Brutus salatası
Yemek tarifi yazan sosyal medya yazarlarının çok okunduğunu duydum. Üniversite öğrencisi olarak fena yemek yapmam ve size bir salata tarifi vereceğim. "Roma usülü, Sezar'ın kankası Brutus salatası" olsun adı. Malzemeler; domates, sivri biber, kırmızı dolmalık biber, salatalık, marul, maydanoz (bazıları maydonoz olarak da yazabilir), yeşil soğan, kuru soğan, zeytin yağı, limon, tuz… Dilerseniz roka veya dereotu da kullanabilirsiniz.
Öncelikle pazardan veya marketten naylon poşetle alıp eve getirdiğimiz sebzelerimizi güzelce ve bol çeşme suyuyla yıkıyoruz. Çeşme suyunda biraz arsenik var ama sorun yapmayın. Tolere edilebilir miktarda. Aklıma gelmişken söyleyeyim, naylon poşet kanserojen diyor bazıları.
Bol suyla yıkadığımız kimyasal ilaçlı marullarımızı kesinlikle bıçakla kesmiyoruz! Vitamini kaçar! Marulları bölerek geniş bir kaseye koyuyoruz. Marulda fare geni var ve gdo’lu diyorlar ama neticede sevimli bir fare. Nedir yani? İnsektisit (böceklere karşı kullanılan kimyasal zirai ilaç) ve rodentisit (kemirgenlere karşı kullanılan kimyasal ilaç) de var marulda fakat tolere edilebilir miktarda…
Marulları bölerek kaseye aldığımıza göre biraz da ‘pestisit’ten bahsedelim. Pestisit zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Pestisitler direkt kimyasal ilaç veya zehir olabileceği gibi biyolojik de olabilir (virüs veya bakteri). Bunun yanı sıra anti mikrobik veya dezenfektanlar da pestisit grubuna girer. İşin bu kısmı fazla teorik oldu biliyorum. O yüzden daha da baymadan sizi, salata yapımına geri dönelim.
Domateslerimizi küp küp kesiyoruz ve marullarımızın olduğu kaba koyuyoruz. Domateste nitrat ve adlarını yazarsam sıkılıp bu yazıyı okuyamayacağınız miktarda fazla zararlı ilaç var ama bunu da sorun etmeyin. Tolere edilebilir miktarda bir çoğu!
Daha sonra salatalığımızın kabuklarını soyup, küp küp doğruyoruz. Doğradığımız salatalıkların kabuklarını yemiyoruz! Tamam vitamini kabuğunda olabilir ama kimyasal ilaçların büyük bir kısmı da kabuğunda (tıpkı zararlı olduğu için imha edilen portakal ve greyfurt kabuklarında olduğu gibi). Salatalığın kabuksuz kısmında da kimyasal ilaç var ama tolere edilebilir ben bizzat gördüm!
Yeşil soğanlarımızı ince ince doğrayıp kabımıza koyuyoruz. Marulda yazılı her şey yeşil soğan için de geçerli. Ama tıpkı marulda olduğu gibi bu da tolere edilebilir. Rahat olun!
Maydanozları ince ince doğrayın. Maydanozun incesi makbuldür. Zehrinize zehir katmak için dilerseniz bir miktar dereotu ve roka da doğrayabilirsiniz. Ama ince doğrayın! Bu çok önemli! Ha unutmadan söyleyeyim bunlarda da azcık ilaç kalıntısı var.
Kırmızı ve yeşil bibere gelelim. Bu ürünlerin büyük kısmında çok tehlikeli zehirler tespit edildi, bazıları yurt dışından geri geldi bazıları geri gelemeyecek kadar tehlikeli bulundu ve oracıkta imha edildi. Sizi baymaktan çok korktuğumdan fazla terimsel yazmak istemiyorum ama pyridaben diye bir ilaç var ve çok tehlikeli, biberde kullanımı yasak. Tabi bu ilaç sandığınız kadar tehlikeli değil merak etmeyin. Zira domates ve başka bir takım meyvelerde bu ilaç yasaklı ilaçlar arasında değil. Yine de korkmayın, dediğim gibi o biberler imha edildi. Şuanda piyasada satılan biberlerin hepsi güvenilir ve tolere edilebilir. Siz onları da ince ince doğrayıp diğer malzemelerin olduğu kaba koyun.
Kuru soğan kaldı geriye. Ondan bolca koyun. Üçer beşer doğrayın. Zira çiftçi geçen sene çok değerli olan soğanı bu sene bolca ekti ve şuanda 10 kuruşun altında satıyor toptancıya. Birazcık ilaçlı bu soğanlar ama merak etmeyin tolere edilebilir. Bolca doğrayın ki çiftçi de para kazansın.
Son olarak birazcık ilaçlı ve birazcık genetiği değiştirilmiş limon sıkın. Aman ha limonu sıkarken çekirdeklerini salatanın içine düşürmeyin! Bu konuda çok hassasım, görüntü çok kötü oluyor azizim. Sıktığınız limon miktarı kadar zeytinyağı da koyun salataya. Zeytinlerde çok fena ilaç kalıntısı var ama korkmayın en azından şimdilik onun genetiği değiştirilmedi. Bazı mendeburlar zeytinyağını makine ve fındık yağıyla karıştırıyormuş ama en azından zeytinyağının genetiği değiştirilmedi. Çok azcık tuz atın salataya. Fazlası böbreklere zarar! Sağlıklı beslenin!
Salata servise hazır ağalar! Her gün bu salatayı yerseniz, salatayı yemeyene göre %30 oranında kansere yakalanma olasılığınız yükselir. Şanslıysanız akciğer kanseri olursunuz ve çok sancılı bir tedavi süreci sonucunda baya kilo verirsiniz. Bak sayemde zayıfladınız!
İşin şakasını yukarıda yazdım. 3-5 ciddi kelam etmek gerek. Genetiği değiştirilmiş organizma konusuna hiç girmedim. O başlı başına büyük bir tehlike… Ama meyve-sebzedeki ilaç kalıntısı inanılmaz boyutlarda. Tarım bakanlığının da onay verdiği ve Avrupa birliği standartlarında bir kuruluş olan Turklab’ın (Türkiye kalibrasyon ve deney labaratuvarları derneği) araştırmasına göre pazardaki ürünlerin %70’inde insan sağlığına zararlı, limitlerin üstünde ve hatta yasaklı ilaç tespit edildi. Çok güvenilir sandığımız büyük marketlerde oran %40. Peki bu ürünlerin hepsi limitlerin altında diyelim, yani yukarıda belirttiğim gibi tolere edilebilir. O zaman bize bir şey olmaz mı? Sadece domates veya sadece salatalık yersek bir şey olmaz gibi duruyor ama salata yaparsanız bu tolere edilebilir zehirlerin birleşimi, tolere edilemez bir hal alıyor. Salata yemeyip yine de sağlıklı yaşamak mümkün mü? E tabi ki mümkün. Portakal üzerine yapılan analizlerde kabuğunda kabul edilebilir miktarın çok üstünde kimyasal ilaç kalıntısı bulundu ama portakalın içindeki pestisit miktarı kabul edilebilir düzeyde. Greyfurt için de aynısı geçerli. Kabuğu tehlikeli ama içi kabul edilebilir. Siz en iyisi boş verin salatayı (çünkü kuru soğanı çok kaçırdık, bir şeye benzemez şimdi o, tadı kötüdür) portakal suyu için. Ama sakın greyfurt ile karıştırmayın ve vitamini kabuğunda diye kabuğundan kek yapmayın!
Bu yazıyı yazarken 3 saatten fazla internette araştırma yapıp radyasyona maruz kaldım, gözlerime zarar verdim ve 2 tane sigara içtim. Beni hasta ettiniz! Bir sonraki yemek tarifinde görüşmek üzere efenim. Esen kalın!