Ben bu olayları dinlemeye ,görmeye artık dayanamıyorum.İki üçgün eline bayrak alıp, diyarlarda avaz avaz bağırıp, vijdanını rahatlatıp,hiç birşey olmamış gibi unutup hayatına devam etmek bana göre değil.Bu olayları yaşayan bilir.Eşimi severek evlendim.Kendisi jandarma astsubayıdır.Bende öğretmenim.Biz öyle bir yere tayin olduk ki.şeytan göse durmaz.Bu vatanın her köşesi bizim diye dışarıdan gelen baskılara aldırmayıp bende eşimin yanında gittim.Küçük bir karakoldu.En yakın köy 5km uzakta.İki tane lojmanı var.Biri bölük komutanına diğeri karakol komutanına ait.Biz taşındık. Benden başka bayan gelmemiş.Komutan benim gitmemi istedi ama kış bastırdı yollar kapandı.Ben kaldım.Eşim operasyona çıkıyor bir ay gelmiyor.Birinci katı karakolda kalan askerler kazdı.Terörist baskını olduğu zaman buraya girmem için.Ve ben eşim yokken bu baskını tekbaşıma yaşadım.Teröristlerin Seslerini duydum.Ölen askerlerin feryadını duydum.Bunun gibi daha nicesi.BU OLAYLAR 18 YIL ÖNCEYDİ.Memleketime geldiğimde kendimi onlardan biri gibi hissetmiyordum.Çünkü kimsenin umurunda değildi.Pekçok arkadaşımın eşi şehit oldu.Aileleri yok oldu.Memleketimde bana söylenen ise şu:''Karı koca parayı kırıyorsunuz''.İnanın ben kızıma hamileyken o paraları havaya atıp'' Allahım ne olur bunlar ekmek ,zeytin,peynir olarak düşsün dediğimi bilirim.''Bir domates için köye gidip elim boş döndüğümü bilirim.Onun için çeken bilir diyorum.