Her Gün Kampanya

Diğer => Serbest Kürsü => Konuyu başlatan: admin - 08 Ocak 2013, 17:22:26

Başlık: Domates Kabuğundan Hap
Gönderen: admin - 08 Ocak 2013, 17:22:26
Genellikle yemek yaparken domatesin kabuğunu soyardık ama sanırım artık kabuklu yiyecez

http://www.tvyo.com/tvyohaber/video/domates-kabugundan-hap (http://ad.adrttt.com/aff_c?offer_id=671&aff_id=1307&url=http://www.tvyo.com/tvyohaber/video/domates-kabugundan-hap%3Fclk%3D{transaction_id})
Başlık: Ynt: Domates Kabuğundan Hap
Gönderen: Beyondparadise - 08 Ocak 2013, 18:02:38
admin domatesin kabuğunu genetiği oynanmışsa mide eritemiyor maalesef
Başlık: Ynt: Domates Kabuğundan Hap
Gönderen: admin - 08 Ocak 2013, 18:12:46
Bir de genellikle bitkilere verilen ilaçlar yüzünden birçok şeyin kabuğunu soymak gerekiyor.
Neyi nasıl yiyeceğimizi şaşırdık
Başlık: Ynt: Domates Kabuğundan Hap
Gönderen: Beyondparadise - 08 Ocak 2013, 18:35:28
Linkleri görmeye yetkiniz yok. Kayit olun veya giris yapin
Bir de genellikle bitkilere verilen ilaçlar yüzünden birçok şeyin kabuğunu soymak gerekiyor.
Neyi nasıl yiyeceğimizi şaşırdık

 mısır özellikle ......................








Ne güzel cahildik,

Televizyon yoktu.

Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...

Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi...

Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar... İçeride kanaat... İçeride huzur... Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk. Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.

Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar... Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası...

Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı. Çay da kokardı... Domates de... Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.

Dışarıda kar... İçeride huzur... Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda... Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini çiziyorduk.....