Her Gün Kampanya
Diğer => Serbest Kürsü => Geri Dönüşüm Kutusu => Konuyu başlatan: tılsım - 01 Nisan 2009, 02:50:44
-
*ARKADAŞLAR PAYLAŞMAK İSTEDİM OKUYUN LÜTFEN*
Hey gidi günler hey. Dimi .? Yazılanların bir çoğunu , bizzat yaşamayanlarımız bilemezler. O günler: İnsanlık, vatandaşlık, hemşerilik, sülale bağlarının kopmadığı zamanlardı. Bu gün aile bağlarından bile bahsetmek zor. Sevgi , saygı ve aile bağlarından yoksun milletleri özenerek örnek aldığımız müddetçe daha çok özlemini çekeriz. Empatiyi, şapkamızı önümüze koymayı unuttuk mu ne....? Dostça, sağlıklı kalın.
> Biz mi istedik yoksa hak mı ettik ?
>
> Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.
> Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç
> açmadım.
> Hatta babanım bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir
> parçası gibiydi,hep
> evdeydi.
> Heryere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek
> bir yer yoktu ki.
>
> En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.
> Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
> Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.
> Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya,
> zıplaya yürüyerek
> gelirdik.
> Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.
> Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara
> koyar oyuna bile dalardık.
> Annelerimiz bu durumu bildiklerinden,
> kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar
> gönderirdi.
> Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer
> evlerine su
> içerdik.
> Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz
> aynı bardaktan kana
> kana içerdik.
> Kısacacı evine girip gelen (ki sadece çişi gelen
> giderdi evine) elinde
> mutlaka yiyecekle dönerdi.
> Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de
> gönderirdi.
> Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.
>
> Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye
> çıkarır çantamızın üstüne
> koyar oyun bitince geri alırdık.
> Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar
> güvenli idi.
> Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştılırdık.
> Polisler gelmezdi
> kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.
> Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,
> onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi,
> en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar,
> tekme atar, yine oyuna
> dalardık.
> Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.
> Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop
> kapmazdık.
> Azar işitip, acillere taşınmazdık.
> Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna
> devam ederdik.
> Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.
>
> Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
> Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki..
> Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen
> kadını haftada bir
> görür kolay gelsin der konuşurum.
> Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.
> Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece ; bilmem kaç
> kuruş
> hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.
> Evlerimiz var içinde yaşayan yok.
> Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.
> Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks
> binalar, ışıl ışıl
> vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...
> Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..
>
> Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara
> dede, nene diye hatırını
> soran çocuklarımız yok oldu.
> Ben kapılarında '' vale '' lerin,
> '' bady '' lerin beklediği yerlerden hep
> korkmuş çekinmişimdir.
> Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp,
> taksidini bitiremediği
> arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek
> ters gelir bana.
> Benim değildir bu kültür.
> Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.
> Nedir bunlar?
> Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş
> insanlar olduk.
> Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.
> İyi de neden böyle olduk ?
> Biz mi istemiştik? Yoksa hak mı ettik?
> ya sizce ?
-
Ne güzel bir yazıymış, insanının içi burkuluyor... :( ki ben henüz 23'ümdeyim, ama ben bile bu kadar çok değişiklik hissedebiliyorsam, bizim zamanımızda "hey gidi hey" diyen ailelerimizi hayal bile edemiyoruz.
ilk paragraf olmasa edebi açıdan daha güzel olacak ama, fark etmez...
-
Bende ilk paragrafta kararsız kalmıştım ama görüşünle sildim .direk yayınlamıştım ve benimde senin gibi içim burkulmuştu gerçekler ancak bu kadar güzel anlatılır.Ben en çok çocuklarımızında bizler gibi mahalle arkadaşları olmayışına üzülüyorum benim bulunduğum yer sahil kasabası olduğu için çok kötü değil ama ne zamana kadar...
-
ya hakikatten eskiler ne kadar güzelmiş. bizlerin eskilere bu kadar özlem duymamız çok acı. Şimi hiçbirşey doğal değil insanlar toksit deposu olarak geziyor. Yiyecekler, hormonlarımız dahil bütün metabolizmamızı alt üst etmiş durumda. en basiti açık havada yürüyüp doğal yaşamaya çalışacağımıza bilgisayarların başına tıkılıp kalıyoruz. İnanki herkesin geliri iyi olsa bayanların çoğu evde kapıyı açmayı, çocuğuyla ilgilenmeyi ister :)
-
Gerçekten tüm bunları yaşadım nerdeyse ama şimdiye bakıyorum eser yok neden böyle oldu gerçekten hakmı ettik yoksa haksızlıkmı ettik?
-
ya hakikatten eskiler ne kadar güzelmiş. bizlerin eskilere bu kadar özlem duymamız çok acı. Şimi hiçbirşey doğal değil insanlar toksit deposu olarak geziyor. Yiyecekler, hormonlarımız dahil bütün metabolizmamızı alt üst etmiş durumda. en basiti açık havada yürüyüp doğal yaşamaya çalışacağımıza bilgisayarların başına tıkılıp kalıyoruz. İnanki herkesin geliri iyi olsa bayanların çoğu evde kapıyı açmayı, çocuğuyla ilgilenmeyi ister :)
artık çalışmak moda oldu marifet oldu zorunluluk oldu herşey değişti daha evde hiç annesinin yapmış olduğu keki vs yemeyen komşularımızın çocukları var.herşey hazır oldu.tuaf ama gerçek yani ben 2 yıl öncesinden bahsederken bizim zamanımızda... diyorum. sanki bir asır geçmiş gibi öss sistemi dahil her şey öyle oldu bizim zamanımızda bu konu yoktu bu soru yoktu diyorum. bizim zamanımız dediğim de 2 yıl önce :) acaba 10 20 ...yıl sonra ne dicez ??? :)