Kazanan yarışmacımız belli oldu! Tesadüflerin büyük bir aşkın başlamasında ne kadar etkili olduğunu bize gösteren Fatma Açıkgöz’ü tebrik ediyor, ona ve müstakbel eşine bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Tüm katılımcılara teşekkür ederiz
İşte Fatma Hanım'ın tanışma hikayesi:
“Bizim hikayemizi en güzel özetleyebilecek başlık bu olurdu herhalde. Tarihlerle aram pek iyi değil ama yeni atandığım ve maaş kartımı almaya gittiğim zamanlar olduğunu göz önüne alacak olursak, 2013’ün Eylül ayının son günleri idi.
Dediğim gibi maaş kartımı almak için Halk Bankası’na gitmiştim. Bankanın bireysel müşteri katına çıktım. Oturacak iki tane boş yer vardı. Bu boş yerlerden biri iki kişinin arasıydı, diğeri ise –evet, en güzel, en heyecanlı olan yer burası: Göz ucuyla baktım ve bir adam oturuyordu orada da. Onun yanına oturdum. Bir süre bekledikten sonra yanımdaki adam oflayıp pufladı. Ben de sıkıldığım için sordum “Uzun süredir mi bekliyorsunuz?” diye. Başladık muhabbete. İkimiz de aynı yıl çocuğuymuşuz meğer. Ortak arkadaşlar, lise hayatı, benim öğretmenlikte ilk günlerim, onun işi, vitiligo hastalığı falan filan derken bir saate yakın sohbet ettik. Sonra o gitti. Bir süre sonra benim sıram geldi ve ben de işimi halledip çıktım bankadan.
Tabii kız milletiyiz ya, ne de olsa hemen yakın arkadaşlarla paylaşımda bulunmalar, heyecanlı heyecanlı anlatmalar, ne zaman aklıma gelse o hallerim yüzümde tebessüm oluyor. Tabii tanışmamız böyle ama asıl heyecanlı olan bizi yine aynı yerde aynı bankada hiçbir haberleşme olmadan (çünkü numara falan almadık tanıştığımızda) buluşturan tesadüf dediğimiz o güzel olgu.
Aradan bir hafta kadar geçmişti. Kargoda işim vardı. Hatay Antakya’da Köy Garajları var, orada bir kargoya geçtim. Oradan çıkarken görevliye sordum “Akbank en yakın nerede var?” diye. O zaman Antakya’ya yeni geldiğim için tam olarak bilemiyordum tabii bankaların yerini. Akbank’tan enişteme para yollayacaktım. Adam tarif etti. Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm. Bankalar caddesinde en son Halk Bank’ın oraya geldim. Adama yanlış anlayıp Halk Bank’ı tarif etti diye söylene söylene Atatürk Caddesi’ndekine yürüdüm. En azından orada Akbank olduğundan emindim.
Atatürk Caddesi’nde Akbank, Halk Bank’ın yanında. Akbank’ta işimi bitirip gelmişken otomatik ödeme talimatı vereyim deyip Halk Bank’a geçtim. Yine müşteri hizmetleri katına çıktım. Ayakta gişenin önünde beklerken arkamı döndüm, evet! Tam da orada karşımda duruyordu!
Tabii bu defa işimizi şansa ya da tesadüfe bırakmayıp numaralarımızı aldık. Ha, bu arada aradan haftalar geçti, o yürüdüğüm ve on adım daha atsam görebileceğim Akbank da oradaymış. Balıkçılar çarşısındaki Halk Bank’ın az ilerisinde. Tanışacağımız varmış... Benim adım Fatma, onunki Bahtiyar. İsimlerimizin baş harflerinden de FB oluyor. O Fenebahçeli. İlk tanıştığımızda aklına bu gelmiş.
Bizi buluşturan sebeplere, tesadüflere, adı her neyse bunun, şükürler olsun.”