Twitter üzerinde aktif olarak kullandığımız bir hesabımız var. Belki biliyorsunuzdur @tramvayduragi hesabını. Bu hesap üzerinde yaptığımız bazı yarışmalar neticesinde okuduğumuz ve sevdiğimiz kitapları bizim yazdıklarımızı okuyan takipçilerimizle paylaşıyoruz. Ancak her güzel şeyin mutlaka bir kötü yanı oluyor. Son haftalarda bizi sadece kitap (aslında maalesef hediye) kazanmak için takip eden kullanıcılara daha önce Idefix‘in yaptığı gibi hediye vermemeye başladık. Bu durum da doğal olarak tartışmaları beraberinde getirdi.
Biz kitap hediye ediyoruz. Yani okunması için zaman verilecek, sevdiyseniz eğer kitaplığınızın en güzel köşesinde saklayacağınız ve Orhan Pamuk’un da dediği gibi belki de “hayatınızı değiştirecek şey” olabilir bir kitap. Bu durumda doğal olarak bir gün önce Fiat, Renault ya da Fırat Plastik’ten hediye kazanmak için yanıtlar vermiş, profilinden sadece hediyelere özel bir hesap olduğu kolaylıkla anlaşılan takipçileri cevap aşamasında dikkate almıyoruz. Kitabın gittiği okuru da tıpkı hediye verdiğimiz kitaplar gibi özenle seçiyoruz. İstiyoruz ki kitabı kazanan kullanıcı gerçekten okusun (ülkemizdeki önemli sorunlardan) ve hatta sitemize gelip o kitapla ilgili yorum yapsın, ya da kitap üzerine yazı yazıp yayımlanması adına bize yollasın. Bu yüzden böyle bir ilgiyi verebileceğini düşündüğümüz ilk takipçiye hediyeyi veriyoruz.
Nezih Kitabevi’nin Metis Ajandası ile ilgili aldığı son derece ilginç “satmama” kararının ardından hediye kitapların yanında bir de Metis’in “Irkçılığa, ayrımcılığa ve nefret suçlarına karşı” hazırladığı 2011 ajandasını da gönderiyoruz ve Şubat ayı boyunca da göndermeye devam edeceğiz. Böyle bir açıklama yazmak zorunda kalmak bile kötü aslında, neticede bir kitabı okuruyla buluşturmak daha zahmetsiz, daha kolay olmalı. Ancak bundan sonra bu açıklamayı yarışmaların öncesinde göndereceğiz, böylece kimin gerçekten okur olduğunu da daha kolay anlayabileceğiz.